Sayfalar

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Filperest Artık Üniversiteli

Merhabalar,
  
     Bugün denediğim ürünlerden değil de deneyimlerimden bahsetmek istedim. Çünkü, hayallerimin üniversitesi olan Dokuz Eylül’ü kazandım. Babamın işlerinden dolayı gelmek zorunda kalmıştık bu şehre, bir 23 Nisan gününde.  Şaşkınlığım, alışma sürem hiç bitmedi hep derdim bir gün annemler kalsa da ben mutlaka döneceğim, memleketime İzmir'e diye.. Akrabalarımız, ailelerimiz hep İzmir’de olduğu için sürekli oradaydık zaten ama giderken sevinerek dönerken ağlayarak dönerdim hep. Şimdi bu sonucun bana verdiği mutluluğu biraz anlarsanız.
  
     Ygs – Lys aşaması benim için çok zorlayıcı oldu. Özellikle de bu sene.  Biraz uzun bir hikaye olabilir uyarıyorum, ama okuyun da bence.
Bir sene daha hazırlanmak istedim önce, bunu yaptıysam daha iyisini de yaparım kafası ile ama Lys sınavıma 1 ay dahi yoktu, ameliyat olmak zorunda kaldım. Kazandığım okul yine İzmir’deydi ama gitmedim kaldım. Zaten sonrasında daha da kötü süreçler geçirdim. Tüm arkadaşlarım gitmişti, tek başıma kalmıştım. 2-3 haftam evden çıkmayarak geçti, kabullenemediğim bir durumdu çünkü ve hiç yalnız kalmamıştım hep arkadaşlarımla olan bir insandım. Bu süreci zorda olsa atlattım annemin payı çok yüksek. Çünkü annem hep ben yanında ve arkandayım dedi, her ne olursa olsun dedi ve onun güveni bana güç verdi, hep en yakın arkadaşım oldu.

   Sonrasında 2 tane dershane değiştirmek zorunda kaldım ilk gittiğim çok iyi bir eğitim adı altında çalıştığını söylerken, telefon yasak derken dersin ortasında son ses müzik açan, ders dinlememek için uğraşan öğrencileri görünce, ne işim var burada dedim ve anında çıktım. Daha sonrasında, burada belirli öğrencilerin bulunduğu bir yere gittim. Derece sınıfındaydım 3 saat ders  5-10 dakika mola ile devam ediyordu bazen de dersin ortasında başka bir hoca çağırıyor özel ders tarzında eksikleri gideriyorduk  1 haftada matematik konularını bitiren bir hoca..  Ve sabah gidiyorsun gece 1-2 de çıkıyorsun ya da yatılı kalıyorsun. Eğitim şekli hoşuma gitmişti bir de sınıfımda herkes tıp isteyen, çalışkan insanlardı. Fakat inşaat gibi bir alandı merdivenlerde ışık dahi yoktu, labirent gibi korkutucu bir alan. Zaten ilk görüşmede direk alimden telefon alınmış, uzun iri biri bu asansöre son binişin haberin olsun demiş nereye düştüğümü şaşırmıştım. Ortaklarından ve derse giren garip bir tipti, elle yemek koymalar, garip davranışlar, benim sözümden çıkarsan burada duramazsın sözleri, korktum. Annem orada kalmamı çok istedi, eğitimi için ama dinlemedim orayı da bıraktım. İyi ki bırakmışım çünkü o garip tip, taciz haberlerinden dolayı kaçtı.
  
    Dedim boşver dershaneyi falan özel ders al. Başladım, gayet güzel, anlaştık sonrasında yarı yolda bırakıldım. Bu senem bırakmak ve bırakılmak geçti. Her sınav dönemimde bir olayla karşılaştım ama yılmadım da bıraktığım tek şey ders verdiğini sanan, insanlar oldu.

   Şimdi tek üzüldüğüm konu annemle, babamla, kardeşimle  bir süre ayrı kalmak, sonrasında işlerini ayarlayıp gelecekler. Ama annesinden hiç ayrı kalmayan evin içinde bile birbirimiz olmadan sıkılıyoruz diye başka odalarda oturmayan bir anne-kız modeliydik. Haberi aldığında iş yerindeydi ve sevinemedi bile en yakın arkadaşımdan ayrı kalacağım buna nasıl sevinebilirim diyerek ağlamaya başladı. Tabi sonrasında tüm insanlara başarımızı göstermek için sadece bir süre ayrı kalacağımız, düşüncesi ile kendimize geldik. Bu hafta kayıt ve apart, ev için İzmir’de olacağım. Emeklerimin boşa çıkmayışı, sabredişimin hayallerime götürdüğü gerçeği ile o kadar mutluyum ki! Kim ne derse desin, aileniz dahi olsa asla hayallerinizi yarım bırakmayın. O sizin hayatınız, bir gün herkes gidecek ve siz seçtiğiniz hayatla baş başa kalacaksınız.


Hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz günler olsun, mutluluklarınız. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder