Sayfalar

3 Temmuz 2016 Pazar

Son Durağım

Merhabalar,

  Bugün sizlere daha farklı bir yazı ile merhaba diyorum,çünkü  benim için özel ve anlamlı bir gün.
  Hepimizin hayatında en doğru kararımız olduğunu düşündüğümüz, özel hissettiren hayatımızın dönüm noktası var, değil mi? Elbette, vardır. Şu an yoksada en doğru zamanı bekliyordur gelmek için. Benim 666 gün önce en doğru zamanda çıktı karşıma. Bugün yazma sebebim, bizim için anlamlı tüm rakamların bir arada olması. “7 Eylül 2016” tanıştığımız tarihiydi 03 ise çıkmaya başladığımız ve bugün ise “03.07” bu arada doğum tarihim ise “07.03” bunun hep bir anlamı olduğunu düşünüyorum, kesinlikle var bir anlamı. Tanışma anımızı buradan anlatmayacağım çünkü tam bir, aşk tesadüfleri sever 2, eğer sizde duysaydınız, bilseydiniz herkes gibi bir “vay be” derdiniz. Belki sonra sizlerle de paylaşırım.

    Biz Mert ile geçen sene her gün beraberdik,tıpkı  siyam ikizleri gibiydik. Hafta sonları artık resmi tatilimiz olsun der, onuda başaramaz yine buluşurduk. Her günün ayrı ayrı kıymetini bildik, hepsi ayrı anlam taşır 20 gün tatilde ayrı kaldığımızda ne çok üzülmüştük  bu koskoca sene ayrı kalacağımızı bilmeden.. Her gün berabersiniz ve bir anda planlarınız tutmuyor, araya mesafeler giriyor, aramıza giren tek mesafe 2.5 saatlik yoldu ama olsun 2-3 haftada ya da ayda 1 görüşüyorsunuz, ne acı değil mi? Fakat bunu da başardık özlem duygusunun yerini Pollyanacılık aldı. Bu sayede özlem duygusunu, sabretmeyi, sevgimizin gücünü herkese kanıtladığımızı, başardığımızı gördük. Ne kadar sağlam temelli bir ilişkimiz olduğunu gördük, gösterdik. Ve hala ilk gün gibi olmak, ilk heyecanla her şeyi yaşamak, gerçek sevgiyi bulduğumuzu göstermez mi?
   
  Babasına güvenen, babasından sevgi gören, babasına nazı geçen küçük bir kız çocuğuyum aslında ben bu ilişkide. Babam ile nasılsam aynen öyle. Ameliyat olduğumda narkozun etkisi ile ismini sayıklayıp duruşumu annem ikimize anlattığında ne kadar gülmüştüm ama Mert’in içten içe sadece beni sayıklamış sevincini de görmüştüm. Acile gittiğimizde koşarak gelişi, bir ayakkabımı annem diğerini o giydirirken hatırlıyorum. İyi, kötü hep yan yana olmak sevgiliden çok arkadaşın, dostun, sırdaşın olabilmesi farklı bir duygu.

    Ve Mert sayesinde;
 Sen olmasaydın diye başladığım, iyikiler ile bitirdiğim yazılarım oldu. Sayesinde büyüdüm,  hayatında kendimi buldum.  Bir insanın kulağından geçen melodileri dahi duyabilmek için can atmak, çok garip değil mi?  Olmasaydı, 7 ve 3 sayısı bu kadar yer kaplamazdı hayatımda. Eğer olmasaydı, eğer olmasaydın ile başlayan daha birçok cümlem olduğunun farkındalığına varmazdım.

Geleceğin geleceğine inandığınız, umutla hayata bakabileceğiniz, biri olsun hayatınızda, sevgiler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder