3 Günün Güzelliği

      Bu yılki sevgililer gününden bahsetmezsem olmazdı. Bu sene Mertle çok sık görüşemiyoruz.
Mesafelerden dolayı. 14 Şubat bahanesiyle görüşmüş olduk. 3 gün kaldı, 3 hayatımızın en anlamlı rakamlarından zaten, sevgili olduğumuz tarih. Neyse, 3 günü anlatayım.

      İlk gün biraz eskiye döndük; fotoğraf çekilmeler, ben annemi beklerken beni karşıdan gözetlemeler, meşhur kurtuluş lahmacun ve tavuk ızgara dürümü... Tabi çabucak bitti gün. 14 Şubata gelecek olursak 500. günümüzdü ve tabikiii hediyelerime kavuştum. Öncelikle öğlen saatlerinde bir orkide sahibi oldum, şaşırttı beni. Çok ince bir düşünce olarak görüyorum, bir buket çiçek yerine orkide. Merdo' dan beklemezdim. Orkide bakımını bilmediğim için hep korkardım, yapay alırdım.

Orkide

      Akşamında beni yemeğe çıkardı ve orda da 2 hediye daha aldım. Bilekliğe bayıldım hele ki rose olmasına bayıldım.

Çelik bileklik Rose

      Sen ne aldın diye soracak olursanız da, saat almıştım kaybetmişti onu kaybettiği için yeni bir saat aldım bir de renginin çok yakıştığını düşündüğüm bir ceket.

 Yemekten sonra güzel birer kahve ile bu geceyi sonlandırdık. Eve geldiğim de evimizin romantik çifti annem ve babam hala yoktu fakat annem eve geldiğinde hediyelere bayıldı. Mertle her günüm rüya gibi geçiyor lakin bu gece çok başkaydı. Bu kadar güzelliğin ardından son günümüz geldi :( önce Mert'e tost yaptım, çıktım evden. Annesine  hediye aldık her zamanki yerimize gidip oturduk ve veda vakti geldi. 2 hafta sonra kardeşimi Almanya'ya uğurlamaya gideceğim İzmir'e, tekrar kavuşacağız.

     Güzel, mutluluk dolu yazılarda görüşmek üzere...